Alevilikte Ön Bilgiler ve Cem-Zakirlik

Araştırma - İnceleme
Can Yayınları 96 no

1. Baskı, İstanbul, 1998
13,5 x 19,5 cm. 336 sayfa 

Ben bu kitapla Zakirlik yapmak isteyen kişilere en az bilmesi gerekenleri,  bir arada vermeye çalıştım. 
Deyiş Duvaz İmam öğrenmek isteyenlere piyasada bir çok Alevi Bektaşi Aşıkları ile ilgili Ansiklopediler var.
Bu kitaptaki, her hangi bir sayfadaki bir deyişi açıklamak dahi sayfalar dolusu yazı tutar.
Her bir Aşık, her bir konu, başlı başına bir kitap olur, zaten varda, ben el kitabı niteliğinde, O Aşık hakkında ve Cemlerde  Seminerlerde Alevilikle ilgili konular anlatılırken adı sık sık kullanılan Aşıkları ve Alevi Ulularını ön bilgi mahiyetinde kısa kısa  bu Kitaba aldım, yoksa her birinin ayrı kitaplar dolusu öyküsü, yaşamlari ve deyişleri var.
Alevilikte din eğitimi veren bir kurum yoktur, herkes kendisi anne‘sinden baba‘sından ne  öğrendi ise onunla kalır, eğer ilgi duyarsa kendi çabalarıyla öğrenmeye çalışır. 
Cemlerde veya sohbet toplantılarında bilenler konuşur fakat özellikle herkesi anne babasından bir şeyler öğrenmiştir düşüncesinden yola çıkılır, ayrıntı anlatılmaz.
Örneğin: Güruh-u Naci denir ama bu ne demektir sorulmazsa anlatılmaz. Buna benzer bir çok kavramlar konuşmalarda geçer ama, herkesi biliyor kabul edilir, onun için ön bilgi mahiyetinde bazı kelimeleri kavramları, kısa ve öz olarak öğretme amacında yazmaya çalıştım.
Tekrar hatırlatmakta fayda var, her bir kelime dahi sayfalar dolusu anlatımla açıklaması yapılabilir.
Bir Şah Hatayi, bir Virani, bir Cem olayı dahi kitaplar dolusu yazılarlabilir. 
Öteki konularda öyle, Mi´rac, Güruh-u Naci, Kur´an, Cem ve hizmetleri açıklamaya başlandığı zaman, Kitaplar doldurur.
Burada ön bilgi olarak anlamlarını vermeye çalıştım. 
Hacı Bektaş Veli felsefesinde Dört kapı kırk makam diye bir kavram var. Makalat adlı
kitabında Hünkar bunlardan bahsediyor, bir çok kişi de kendine göre yorumladı.
Ben de kendi çevremden derlediğim, öğrendiğim bu konuları yazmaya çalıştım. 

Aleviliğin ibadeti olan cemde bağlama ile deyiş söyleyen kişi zakir olarak adlandırılır. Zakir cem sırasında, ağırlıkla usta malı deyişler söyler. Eğer kendi eserleri varsa arada onları da yorumlar. Usta malı deyimi gelenek itibariyle başta Şah Hatayi, Pir Sultan, Virani, Seyyit Nesimi, Kul Himmet, Sefil Ali olmak üzere daha önce yaşamış önemli aşıkların Ali sevgisi, Ehlibeyt sevgisi, nasihat içerikli deyişleridir.
Alevi geleneğindeki muhabbetlerde sıkça yer verilmesine karşın, cem töreni sırasında Karac’oğlan, Köroğlu, Kerem gibi aşıkların, öteki konuları işleyen deyiş ya da eğlence içerikli türkülerine yer verilmez.

Zakirlik, İslam kültüründen kaynaklanan tekke edebiyatına bağlı olmakla birlikte daha eski bazı geleneksel ögeler de içerebilmektedir. Genelde Ahmet Yesevi’yle başladığı kabul gören tekke edebiyatı Yunus Emre ve öteki önemli şairlerle kendi yolunu ve pirinin öykülerini anlatan zakirler oluşturmuştur.
Cemlerde dile getirilen eserlere şiir değil, nefes ya da deyiş denir. 12 İmamın adları geçen bu tür eserler de temel olarak duaz imam  olarak adlandırılır.
Zakir, cemde temel olarak deyişlerine bağlama ile eşlik eder. Ancak bazı bölgelerde bağlama yerine kemane, hatta kemane gibi diz üstünde çalınan keman da kullanılır.
Usta malı deyişler, ceme uygun her hangi bir makamda söylenebilir. Bir deyiş yerine göre farklı makamlarda da söylenebilir. Miraçlama, duaz imam ve semah yörelere göre belli makamlarda icra edilir ve usta-çırak ilişkisinde öğrenilir.